-
1 gönül
\gönül açmak das Herz erfrischenbir şeye \gönül indirmek sich herablassen zu etw\gönül vermek sein Herz schenkenbirinin gönlü bulanmak jdm dreht sich das Herz im Leib(e) herumbirinin bir şeyde gönlü olmak jds Herz hängt an etwbirinin gönlünü çelmek jds Herz erweichenbirine gönlünü kaptırmak sein Herz an jdn verlierenbirinin gönlünü kırmak jdm das Herz brechenbirinin gönlünü okşamak jdm schmeichelnbirinin gönlünü tutuşturmak jds Herz höherschlagen lassenbirinin gönlünü yıkmak jdm das Herz brechencanı \gönülden aus ganzem Herzen, von Herzen gerngönlüne göre nach Herzenslust -
2 обида
жgüceniklik; kırgınlık; dargınlık; hakaret ( оскорбление)нанести́ оби́ду кому-л. — birinin gönlünü kırmak
быть в оби́де на кого-л. — birine dargın olmak
он в оби́де на судьбу́ — talihine küskündür
то́лько без оби́д! — darılmak, gücenmek yok ama! darılmaca yok!
-
3 Herz
Herz <-ens, -en> [hɛrts] ntim Grunde seines \Herzens esasında, aslında;von \Herzen gern canı gönülden [o yürekten];mir blutet das \Herz ( fig) yüreğim kan ağlıyor;ich tue es leichten \Herzens onu gönül ferahlığı [o rahatlığı] ile yapıyorum;schweren \Herzens istemeye istemeye;aus seinem \Herzen keine Mördergrube machen dobra dobra konuşmak;ein \Herz und eine Seele sein ( fig) can ciğer (kuzu sarması) olmak;ein gutes/goldenes \Herz haben iyi/altın kalpli olmak;etw nicht übers \Herz bringen bir şeye gönlü razı olmamak, bir şeye kıyamamak;etw auf dem \Herzen haben derdi olmak;etw auf \Herz und Nieren prüfen ( fam) bir şeyin içini dışını gözden geçirmek;jdm sein \Herz ausschütten ( fig) birine içini dökmek;jdm das \Herz brechen ( geh) birinin kalbini kırmak;jdm das \Herz zerreißen birinin yüreğini parçalamak;aus ganzem \Herzen canı gönülden;jds \Herz erweichen birinin kalbini eritmek;jds \Herz höherschlagen lassen birinin gönlünü tutuşturmak;mir ist ein Stein vom \Herzen gefallen ( fig) yüreğime su serpildi;jdn ins \Herz schließen birine içi ısınmak, birine kanı kaynamakim \Herzen Anatoliens/Europas Türkiye'nin/Avrupa'nın göbeğinde\Herz ist Trumpf kupa kozdur -
4 оскорблять
несов.; сов. - оскорби́тьhakaret etmek; (gönlünü) kırmak; incitmek ( обижать)оскорби́ть чье-л. досто́инство — onurunu / haysiyetini kırmak
оскорбля́ть чьи-л. чу́вства — birinin hislerini incitmek / rencide etmek
оскорби́ть кого-л. де́йствием — el ile tecavüz suretiyle tahkir etmek
-
5 ungewollt